8 Ocak 2012 Pazar

The Radio Dept. - Clinging To A Scheme


İsveç'in indie pop'a olan hizmetleri saymakla bitmez. Aslında çerçeveyi biraz daha genişletirsek, İskandinav ruhunun indie pop diye genellenen dream pop ya da shoegaze alt başlıklarına olan katkısı göz ardı edilemez. Her ne kadar bu saymış olduğum türlerin zamansal veya (bu defa çerçeveyi biraz daraltırsak) mevsimsel değişkenleri onları herhangi bir bölüme hapsedemese de, sonbahar ve kış atmosferinin çok ayrı biçimde yakışmasından doğan bir İskandinavsal soğukluk hüznü bende çok hâkimdir her zaman. 1995'te okul arkadaşı olan Elin Almered ve Johan Duncanson tarafından kurulan The Radio Dept. de İsveç''in Malmö'sünden çıkma bir başka dream pop, indie pop, synth pop, shoegaze yansıması. Üstelik 2010'da çıkardıkları üçüncü albümleri Clinging To A Scheme ile son yılların en iyi yansımalarından biri.

Adını İsveç dilinde "Radioavdelningen" olan benzin istasyonundan bozma radyo tamir dükkânı konseptinden (ya da tam tersi bilemiyorum) alan The Radio Dept., Almered ve Duncanson'un müzik yapmayı bırakmalarıyla daha single veya albüm bile yapamadan tarihe karışmaya yüz tutmuştu. Neyse ki üç yıl sonra 98'de Duncanson'un bu defa Martin Larsson ile niyeti bozmasıyla The Radio Dept. adını koruyarak daha ciddi girişimlerde bulunmaya başlaması grubun ikinci şansını denemesini sağladı. Ardından Lisa Carlberg (bas), Per Blomgren (davul) ve Daniel Tjäder (keyboard) ile kadro genişledi. Bir sürü EP ve üç albüm, The Radio Dept. ismini bağımsız pop dünyasının duvarlarına kazımaya yetti. Ama daha önce de dediğim gibi özellikle Clinging To A Scheme'in bu kazıma işindeki payı çok daha fazla.


Clinging To A Scheme'e gelene dek çıkmış olan Lesser Matters ve Pet Grief albümlerinden de anlaşılacağı üzere, power pop bile yapsa tuhaf bir hüznü hep üzerinde taşıyacağına dair somut güzelliklere sahip bir grup The Radio Dept.. Ama bence en iyi albüm Clinging To A Scheme'dir ki, üzerinde taşıdığı o tuhaf hüznü bu albümde daha bir somutlaştırma becerisi göstermiştir sanki. Şimdi buradaki soyut-somut tespitlemesinin içinden çıkmak güç. Fakat karakteri olan bir grubun, o karakteri meydana getiren semptomlarının daha elle tutulur, kulakla duyulur biçimde belirmesinin ürünü olan şarkılar bu kez çok daha içten geldi. İlk iki albümde uzaktan tanıdığım ve gayet iyi olduklarını düşündüğüm birkaç adamla şimdi oturmuş karşılıklı kadeh tokuşturuyor, film, dizi, müzik, kadın muhabbeti yapıyor gibi hissettim.

Domestic Scene ile melankolik bir açılış yaparak yine karanlık shoegaze dehlizlerine pop duyarlılığıyla inecekleri görüntüsü vermelerine rağmen ikinci parça Heaven’s On Fire'ın yaşam sevinci dolu nabız tutuşuyla albüme olan merakım daha da arttı. Çünkü ilk iki albümden farklı olacağını bir şekilde anlamıştım. 2003'ten beri davulcusuz, 2005'ten beri de basçısız yollarına devam eden grubun herşeye rağmen herşeye hazırlıklı oluşları hayranlık verici. Sıradaki This Time Around ve Never Follow Suit bu inancımı perçinledi. Belki de kendi kendilerine göndermede bulundukları The Video Dept.'in harika dream pop ışığının hüzmeleri içimi doldurduğu için fazla objektif bakamadım. Kapanıştaki You Stopped Making Sense'in alıp götüren rüyâmsı dokunaklığı o kadar güçlüydü ki, giderken arkasından bakma isteğine engel olamadığımız güzelliklere benziyordu. Bu İsveç'i Norveç'i aşan, bir bütünün parçalara ayrılıp dünyanın dört bir köşesine yayılmaya mahkum dağınıklığını karakterize etmiş yalnız ve itilmiş bir pop dokusunun sesiydi. Pop olmayan bir pop'tu!

1. Domestic Scene
2. Heaven's on Fire
3. This Time Around
4. Never Follow Suit
5. A Token of Gratitude
6. The Video Dept.
7. Memory Loss
8. David
9. Four Months in the Shade
10. You Stopped Making Sense

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder