10 Şubat 2010 Çarşamba

Baby Woodrose - Baby Woodrose


2001 Danimarka kurulumlu Baby Woodrose, aslında tek kişiden oluşan bir müzik hadisesiydi. O kişi, asıl adı Uffe Lorenzen olup, haklı olarak kendine sıkı bir rocker isim düşünerek Lorenzo Woodrose’da karar kılan bir adamdı. Lorenzo Woodrose, ilk albüm (aynı zamanda en iyi albümü kabul edilen) Blows Your Mind’ı aynı yıl çıkardığında kimse albümdeki bütün enstrümanları onun çaldığını bilmiyordu. Zira safkan bir garaj albümü olan Blows Your Mind, tek bir adamın garaja girip birkaç gün sonra kolunda bir albümle çıktığı türden çiğ, ama kesinlikle aklı başında bir rock içeriyor. Zaten benim Baby Woodrose’u tanımam da bu albümle olmuştur. Daha doğrusu albümün “akıl uçuran” kapağına birgün rastlamam sonrasında diyelim. Dinledikten sonra bende film kopmuştur ve ondan sonra gelen 5 albüme de balıklama atlamışımdır. En güzeli de, iyi bir grubu tek bir albümle keşfettikten sonra diskografisine bakayım deyip, orada 5-6 albüm daha olduğunu görmektir.

Diskografi sırasından gidersek ilginç bir durum ortaya çıkıyor: Lorenzo Woodrose, Blows Your Mind’dan iki yıl sonra Live at Gutter Island diye bir konser albümü çıkarmış. Daha ne yaptın da konser albümü çıkarıyorsun dememek lazım. Adam biraz da konser alanlarında beyin uçurayım demiştir muhtemelen. O salonlara lâyık bir müzik yapıyorsanız canlı albüm de tadından yenmez. Kaldı ki, Blows Your Mind zaten o konser canlılığı taşıyan bir tada sahip. Konser albümünü dinlemek mümkün olmadı ama aynı yıl ikinci stüdyo işi olan Money For Soul ile bir ilginçlik daha yaşanıyor: Konserlerde bir grup olmanın lezzetine varan Lorenzo, yanına Anders Skjødt (gitar, bas) ve Anders Grøn (davul) adlı arkadaşları alarak Baby Woodrose’u bir trio haline getiriyor. Bununla yetinmeyip adamların ismini de değiştiriyor. (Kendisi mi değiştiriyor orasını tam bilmiyorum gerçi. Durum biraz onu gösteriyor sanki.) Birinin adı Riky Woodrose, ötekinin ise Rocco Woodrose oluyor. Traveling Wilburys gibi bir yapılanma ile kariyerine tam yol veren grup, Dropout! (2004), Love Comes Down (2006), Chasing Rainbows (2007) ve nihayet Baby Woodrose (2009) ile tanrılardan ateş çalmaya devam ediyor.


Hepsi birbirinden güzel ve seksi bu albümler arasında, en iyi kabul edilen Blows Your Mind yerine Love Comes Down ve Baby Woodrose albümlerini daha bir sevdim. Cayır cayır bir rock’n roll’un punk unsurlarla dansettiği, garaj ruhunu saklı tutarak yıllar geçtikçe kendini modernize etmeyi bilmiş, psychedelic unsurların serpiştirildiği anlarla daha bir güzelleşen bir grup Baby Woodrose… Sırf aynı riff üzerinden 2,5 dakikalık bir albüm dolusu şarkı yapalım hesabında olmayan, o hesabı yapsa bile onu başka bir boyuta taşıyan kalite tartışma kabul etmiyor. 2000’lerde 60’lar damak tadı duymak isteyenlere de ayrı tarifeler uyguluyor. Lorenzo komple bir müzisyen olduğu kadar süper bir şarkı yazarı aynı zamanda. Son albüm Baby Woodrose’u sesi kökleyip dinlediğiniz vakit, daha ilk şarkı Fortune Teller bile tek başına bu satırları doğruluyor kanımca. “Aşktan bahsediyorsan işte bana bunlarla gel” dedirten, müthiş gaz veren bir yapısı var şarkının. Open Up Your Heart, Countdown To Breakdown, asit atmış bir folk şarkısı havasına sahip Scorpio, garage punk No Mas, Lorenzo’nun “şimdiye dek yazdığım en ticari şarkı" dediği Emily (neden öyle dediyse anlamadım!) ve o sözünü ettiğim psychedelic unsurları ile büyüleyen kapanış şarkısı Secret of the Twisted Flower, fevkalâde bir grubun, fevkalâde bir albümündeki hiç silinmeyecek ayak izleri gibiler.

1. Fortune Teller
2. Take It
3. Open up Your Heart
4. Emily
5. Laughing Sock
6. Countdown to Breakdown
7. Changes Everywhere
8. Hollow Grove
9. No Mas
10. Mikita
11. Scorpio
12. Secret of the Twisted Flower

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder