16 Ağustos 2010 Pazartesi

Stone Parade - Stratosphere


Sydney beşlisi Stone Parade, 2008'de çıkardıkları Chase The Setting Sun albümlerinin ardından ikinci göz nurları Stratosphere ile alternative rock ortamındalar tekrar. İsimleri sıkıcı Amerikan meslektaşlarını anımsatsa da, bildik alternative rock kaidelerini yemiş yutmuş, bunları kendi yazdıklarına da yedirmeyi başarmış bir grup Stone Parade. Kendi yazdıklarındaki kendine özgünlük sayesinde Paper Tongues, Dead Letter Circus, [sub]Nova gibi bana göre 2010 yılının alternatif sahnesinde fark yaratmış heyecan verici isimleri arasında bir yere sahipler. İrlandalı solist Greg Byrne, Ermeni asıllı gitarist Alex Qasabian, İskandinav davulcu Billy Handley ve Sydney'in bağrından yetişmiş Kevin (gitar) ve Mark (bas) Fouche biraderler, Stone Parade'in bu farklı karakterinin oluşmasında ya da en azından şarkı yazımında benimsenen farklılığı sunmasında etkilidir mutlaka.

88'den beri birlikte müzik yapan Fouce kardeşlerin uyumu, öteki grup üyeleri tarafından da özümsenmiş olacak ki, karşımızda sanki ilk yıllarında birkaç acemi işi rock albümü yapmış, ama gerçek kıvamını yeni yeni bulmaya başlamış 7-8 albümlük mazisi olan bir grup duruyor. Stratosphere, pop rock ile melodik hardcore arasında onlarca durağa sahip alternative rock türü ile sık sık oynaşmayı seven rock dinleyicisi için farklı damak tatları sunmaya aday bir albüm. Albümün açılışında yer alan Paranoia, swing gibi başlayıp gittikçe sertleşen bir boogie'ye dönüşüyor. Bir ara durulup psychedelic bir fragman verip sonra aynı sertlikte boogie'sinin üstüne uzun bir solo döşeyerek finali yapıyor. Üstelik bunların hepsini 3:36 dakikada yapıyor. Tam albümün tamamının da bu minvalde ilerleyeceğini düşünüp keyiflenmişken, yağsız kemiksiz tarafından sıkı bir radyo hiti havası yayan Mr. Spaceman çıkıyor ortaya. Üçüncü şarkı Children Of The Lost Empire ise gerçekten kaliteli bir grupla vakit geçiriyor olduğumuzu kanıt kanıt kanıtlıyor.

Yine albümün parlak yıldızlarından Stratosphere, enerjisini yansıtmayı çok iyi başaran, nakaratıyla da ayrıca hoş bir yan enerji yakalayan Young Blood, utanmasam "trip rock" diyeceğim dijital vokalli downtempo The Outsiders, progressive kapanış August Tide ve bana Coldplay ile Incubus buluşmasını andıran birkaç şarkı daha albümü renklendiriyor. Grubun ilk albümü Chase The Setting Sun'ı da dinledim ama bana hiç de Stratosphere'i yapan bir rock grubunun ilk albümü gibi gelmedi doğrusu. Vasatın üzerine çıkamamış, altına düşmeye de ramak kalmış, finansal ve teknik yönlerden arkasını sağlama almış, eli gitar, bas, davul tutan her gencin az çok altından kalkabileceği bir albümdü sanki. Oysa Stratosphere, gerçek olgunlaşmanın ikinci albümden itibaren yaşanabileceğinin, vasatın üzerindeki bulutlardan aşağı bakarken hiç şımarmadan da adam gibi modern rock şarkıları yazılabileceğinin kanıtı gibi adeta.

1. Paranoia
2. Mr. Spaceman
3. Children Of The Lost Empire
4. Black Dove White Heart
5. Stratosphere
6. Recovery
7. Young Blood
8. The Outsiders
9. Indian Wolves
10. Desert Rain
11. 6th Thunder: The Final Voyage
12. August Tide

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder