25 Kasım 2010 Perşembe

24pesos - Busted Broken and Blue


Londra dolaylarından bir blues rock dörtlüsü olan 24pesos'un Busted Broken and Blue albümünü dinlemeye başlıyorum. Maxwell Street adında kıvrak bir blues parça ile başlıyorlar çalmaya. Gayet modern, renkli ve akıcı bir ses veriyorlar. Never Saw The Devil ile idare eder şekilde devam ediyorlar. Üç numara Waiting At The Station başladığında yine idare eder gibi görünürken, şarkının ilk dakikasından sonra tekrar o renkli kalıba giriveriyorlar. In The Summertime da aynı ayarda takılmaya başlıyor peşinden. Hep bu civarda dolanacak gibi gelirken Live My Life (Just To Sing The Blues) çıkıyor ortaya birden. Tam o sırada albüme kısa bir ara verip, zaten hafiften hoşuma gitmiş olan 24pesos'un geçmişine (bu aralar yeni şeyler duyduğumda sıkça yaptığım üzere) bir göz atma ihtiyacı duyuyorum. Bundan önce sadece The Boogie Worm isimli bir albümleri olduğunu öğrenip daha albümü bitirmeden onun peşine düşüyorum. Pek içimi açmıyor ne var ki. Kötü bir albüm olmamakla birlikte, şayet ilk elden The Boogie Worm'u dinlemiş olsaydım muhtemelen Busted Broken and Blue karşıma çıktığında şans verme konusunda tereddüt geçirip bu güzel albümü ıskalayabilirdim.

Gitar, armonika, vokal ve daha pekçok şeyde gruba katkı sağlayan Julian Burdock, yanına aldığı üç yetenekli arkadaşıyla blues, funk ve soul karması müzikleriyle ve The Boogie Worm'dan çok daha kaliteli şarkılar seslendiriyor bu albümde. Gitar sololar, armonika çıkışları, tıkır tıkır işleyen davul, kıvamı tutturmuş bas, her şarkıya damgasını vuran hammond organ, kendine ait olan-olmayan her bölümde işlerini kazasız belâsız görüyorlar. Yine de Maxwell Street, Waiting At The Station, Live My Life (Just To Sing The Blues), In The Summertime gibi şarkıların daha çok olmasını dilerdim. Zira o kadar modernlik ve renklilik bazı şarkılarda sadece sound olarak kalıyor, o bazılar fazla maceraya girmeden standart (ve biraz da sıkıcı) şarkılara sebebiyet veriyorlar. Mesela Still In Love With My Baby'nin bayık blues baladı havasına, Brian Setzer tarzı Busted Broken And Blue'nun pek bir numarası olmayan swing karakterine, yine çok ağır takılan Day Becomes Night'ın Gary Moore bezginliğine hiç ihtiyaçları yok aslında. (Bu arada Day Becomes Night'ın sonlarına doğru Moz Gamble'ın yaptığı "organ" nakli bu bezginliğe biraz olsun karizma yükledi doğrusu).

Tüm pozitif ve negatif özellikleri bir tarafa, canlı izlenmesi şart gruplardan biri olduğunu anlamak için sevenlerine sundukları videolara göz atmak yeter. Keşke daha çok macera arayışına girseler diye düşünsem de, üçüncü albümlerinin Busted Broken and Blue'dan daha iyi olacağına dair içimde beni sık sık yanıltabilen bir his de yok değil. "Funky blues", "jam band", bazen "old school" gibi ecnebi tanımlara sıcak olanlar için, Türkçe'yi yerle bir ederek 24pesos'u tarif edebilir ve önerebiliriz.

1. Maxwell Street
2. Never Saw The Devil
3. Waiting At The Station
4. In The Summertime
5. Lowdown Sweet and Dirty
6. Live My Life (Just To Sing The Blues)
7. Mean What I Say
8. Still In Love With My Baby
9. Busted Broken and Blue
10. Day Becomes Night
11. Neckbones And Gumbo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder