10 Aralık 2010 Cuma

Funkshone - Shining


Müzisyen, DJ, yapımcı Mike Bandoni ve yine müzisyen/yapımcı Nino Auricchio tarafından 2006'da kurulmuş İngiliz grup Funkshone, daha kurulalı şu kadar olmuşken ve henüz ilk albümü Shining'i 2008 yılında çıkarmışken bazı otoritelerce şimdiden kült adayı bile gösterilmekte. Shining'e gelmeden önce bir sürü single ve bunların toplanıp el altından eşe dosta dağıtıldığı CD'lerle kendi civarında müthiş bir underground PR gerçekleştirmiş adeta. Yerel konserler de ortalığı iyice ateşe verince, Bandoni'nin şöhreti sayesinde Funkshone sounduna hasta olan DJ camiasından insanlar ve çeşitli İngiliz funk firmaları grubun yoluna paspas olmuşlar. Sonunda Skyline Recordings, grubu kafalayıp kendine bağlamış ve bizim gibi kendilerini canlı izleme fırsatı bulamayan müzikseverlere albüm yoluyla ulaşma şansı doğmuş. Funkshone'u dinleyebilmek hakikaten bir şans. Zira o kadar anlattık ama muhtemelen bu grubu İngiltere dışında tanıyan çok fazla insan yoktur. Bir hafta öncesine kadar ben de tanımıyordum. Bu yazıyı görene kadar başkaları da tanımıyordur. Şayet öyleyse "ben funk müzik severim" diyen için geç bile kalınmış bir deneyim Funkshone...

Daha ilk albümden, hatta ortada albüm malbüm yokken bile bu kadar olay yaratan bir ekibin bir modern funk klâsiği ortaya koymuş olabileceğini, fakat günümüzde herhangi bir tür sınırlarında klâsik çıkarmanın ne kadar hayal haline geldiğini düşünüyordum. Oysa Funkshone resmen bir funk klâsiği koymuş sofraya. Demek ki isteyince oluyormuş. Peki funk klâsiği nedir, kaça ayrılır, nereden, kaça alınır? Bu soruların cevapları altında bir tarih yatar. O yüzden o tarihin en yakınlarında yatan isimlerden biri olan Funkshone, 70'lerin funk gurularını hatmetmiş bir profesyonellikle daha modern açıklamalar getirecektir zihinlere. Çekirdeğe sadık kalmak suretiyle kafasına göre doğaçlamaları, atalarına saygıda kusur etmeyen çağdaş vizyonu ve ağızları bir karış açık bırakabilecek groove kimliğiyle karizması zirvede bir grup. Öyle bir müzik ki, bu türe yabancı veya arası belli isimler dışında pek iyi olmayan kimseler için Shining gibi harika bir albüm bile bir süre sonra tekdüze ritimlerden oluşan sıkıcı bir etikete maruz kalabilir. Örneğin daha şimdiden eli tutulmayan bazı funk otoritelerinin deep funk klâsikleri arasında gösterdiği yaklaşık 8 dakikalık Purifications P1/2 bile bu etiketlenmeden nasibini alabilir.


İsminin hakkını veren kısa Let The Drums Speak ile başlayan Shining, davulun yine alttan alta gemiyi nasıl rotaya soktuğunu gösteren bir parça. Zaten iyi bir davulcun yoksa hiç funk grubu kurmayla falan uğraşmayacaksın. Artık zaman ne kadar çabuk geçtiyse, dayanamayıp Run For It'e kadar gelince "kim bu davulu çalmayı deli bir şova dönüştüren insan evladı" diye bakmak geldi aklıma. Meğer davulu Mike Bandoni bizzat çalıyormuş. Diğer kurucu Nino Auricchio da keyboardlardan sorumlu ki, hemen ardından gelen Stop The Bus'ta müthiş bir düet yapıyor ikili. Son hali 9 kişiden oluşan grup, enstrümantaller dışında The Raw, Droppin, Wired ve Deeper Love şarkılarında Jaelee Small'ın siyah, kişilikli ve seksi vokalinden en iyi şekilde faydalanıyorlar. Bunlardan şimdilik Deeper Love benim için öne çıkar gibi görünse de, bu öne çıkma meselesini söyledim diye diğerlerini aldatmış gibi hissettim sanki. The Strut, Panama ve özellikle saksafonun iyice sinsileştiği It All Comes Back To This, arabayla San Fransisco Sokaklarında aynasızlardan kaçıyormuş duygusu yaratıyor bünyede.

Funkshone'a yılın funk olayı demek isterdim ama muhtemelen 2008'in funk olayı kendileriydi. Neyse ki yakında stüdyodan çıkacaklarmış. Hemen hemen aynı sıralarda ilk kez duyduğum İsrailli Funk'n'stein ve "İspanya'nın Red Hot Chili Peppers'ı" gibi medyatik bir gaza sahip O'funk'illo'nun funk anlayışları bile Funkshone'un yanında Susam Sokağı kalmakta. Öyle ismine "funk" türetmeleri koymakla bu iş olmuyor her zaman. Belki de daha neler döndüğünü anlamayacak birer çocuk oldukları sıralarda ortaya çıkmış bir müziği çok iyi çalışmış, büyüyünce de Shining'i yapmış Bandoni, Auricchio ve saz arkadaşları, ter damlalarını bile hissettirecek ölçüde müzik tutkusuyla çalmaktalar. Emeğe dayalı, enerjiden güç alan, bunu başka bir enerjiye dönüştürüp ruh katarak kendi sistemine dahil eden çok basit bir mesajla. Ne mi? Funk You!

1. Let The Drums Speak
2. The Raw
3. Deeper Love
4. Purifications P1/2
5. Droppin
6. Run For It
7. Stop The Bus
8. The Strut
9. Wired
10. Panama
11. Hotwheels (The Chase)
12. It All Comes Back To This

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder