27 Kasım 2011 Pazar

Bombay Bicycle Club - A Different Kind Of Fix


2005'te The Canals adıyla henüz 15'li yaşlarında Channel 4'un yetenek yarışması Road To V'yi kazanan ve bazı festivallerde çalma fırsatı yakalayan İngiliz indie rock dörtlüsü Bombay Bicycle Club, iki EP ve ilk defa bir UK Rock derlemesinde kendileriyle tanışma fırsatı bulduğum Evening/Morning şarkılarıyla dikkat çekmiş bir grup. Evening/Morning kulağıma o kadar değişik gelmişti ki, bu şarkıya ve yeni isimlerine tav olduğum bir grubun albümünü sabırla beklemeye başlamıştım. O albüm Temmuz 2009'da I Had the Blues But I Shook Them Loose adıyla geldi. Ama ne var ki umduğum kadar sevip sayamadığım, arada bir bile takılamadığım, yine de belli bir kalite çıtasını daha ilk albümden yakaladığını düşündüğüm bir işti. Evening/Morning çıtayı tavana vurmuştu belki de. Bunu saymayız deyip ikinci albümü beklemeye başladım. (Bu bekleme mevzunu yazdıkça sanki adamların kapısında yatacak oldum gibi bir hisse kapıldım ki öyle birşey yok. Çıktığını duyunca az biraz heyecanlandım mânasında!)

O ikinci albüm de yine Temmuz ayının 2010'unda Flaws adıyla göründü. Fakat bu defa içinde bir Evening/Morning bile olmayan, en sıkı hayranlarının dahi çok beğenmediği bitse de gitsek bir albümdü Flaws. Her yıl bir albüm gibi bir yola giren Bombay Bicycle Club, bu defa Ağustos 2011'de A Different Kind Of Fix ile üçüncü denemesini yapıyor. Gerçi pekçok otoriteye göre daha ilk albümden kendilerini tekrar denemelere fırsat vermeyecek ölçülerde ispatlamışlardı. Bu deneme lafı benim için. Ben de albümü pek bir gönülsüz dinlemeye başladım doğrusu. Çünkü iki koca albüme rağmen elimde sadece bir, bilemedin iki, olmadı en fazla üç şarkılık bir indie rock grubu vardı. Evening/Morning dışında kalan o diğer iki şarkının adını sabaha kadar dövseler hatırlayamam.


Grup bu defa A Different Kind Of Fix ile deyim yerindeyse turnayı alnının çatısından vurmuş adeta. İlk dinleyişte 4-5, sonrakilerde yavaş yavaş 7-8 şarkısına sevgi beslediğim bir BBC albümünü hele de Flaws'dan sonra hiç beklemiyordum. Yatmış olduğum ters köşenin şokundan kurtulunca, keşif dinletisinin ardından mimlediğim her albüme yaptığım üzere adam gibi her şarkısını baştan sona dinlediğim bir gün onun değerini daha bir anladım. How Can You Swallow So Much Sleep ile ruhani bir giriş, ardından hafif bir drum machine şımarıklığıyla yapılan açılış iyi bir albümün sinyallerini veriyor gibiydi. Sonraki iki şarkının ardından biraz tereddüte düşsem de, Lights Out Words Gone sade indie pop yapısıyla biraz daha ümitlendirdi. Ama Take The Right One, grubun Evening/Morning'den bile daha iyi bir şarkı yazabileceğine olan inancımı körükleyen olağanüstü bir beste oldu. Bana göre albümün en iyi olmasından bile fazla anlam içeren, yarattığı epik dream pop hüznünü dinamik indie rock ile halvet eden, yarattığı bu atmosferi şarkı boyunca bir an olsun terk etmeyen, yaralayan, acıtan, ağlatan bir şarkı Take The Right One. Bir albümde onun gibi bir şarkıya rastlamak en basitinden acımasızlık!

Take The Right One'ın ardından gelecek olan şarkı da talihsiz diğer yandan. Grup onu da Shuffle diye albüm disiplini içinde gayet neşeli, ritmik ve pozitif bir şarkıyla aşmaya çalışmış. Take The Right One'ın tepemize koyduğu kara bulutlu, günbatımı ufuklu manzarayı dağıtmayı bir nebze başarsa da, asıl görevinin bu olmadığı, kendi ayakları üstünde kişilikli bir indie pop/rock olmayı başardığı kesin. Beggars, Fracture, What You Want ve hüznü iyice piyano dibine vurduran Still, bu güzel albüme garnitür niyetine konmadığını hissettiren parçalar. Nedense Still'in sıkı bir kapanış şarkısı olmasına izin vermeyip albüme bonus olan Beg ile nihayetlenen A Different Kind Of Fix, grubun sonunda iyi şarkı formülünü çözdüğünü, gedikleri onardığını iyiden iyiye belli eden bir şekil ve şamalde. Aklım hâlâ Take The Right One'da olsa da bunu görebiliyorum. Grubun artık dream pop'a (ya da rock'a!) kaymaya daha bir meyilli uyumu, Jack Steadman'ın çoğu zaman bisikleti elinden alınmış çocuk hissiyatıyla yaptığı vokallerin bu kez hedefi tutturmasıyla kendi zirvesini buluyor. Artık Bombay Bicycle Club'ın en iyi albümü diye bir albüm var. Demek ki her grup üçüncü bir şansı hak ediyormuş!

1. How Can You Swallow So Much Sleep
2. Bad Timing
3. Your Eyes
4. Lights Out, Words Gone
5. Take The Right One
6. Shuffle
7. Beggars
8. Leave It
9. Fracture
10. What You Want
11. Favourite Day
12. Still
13. Beg

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder