24 Kasım 2011 Perşembe

Georgia Fair - All Through Winter


Kapağını görünce nedense tipik bir Irish Bar albümü izlenimi edindiğim, ama içine girer girmez gayet olgun, mütevazi ve kişilikli  folk rock şarkılarıyla karşılaştığım All Through Winter, Avustralyalı Jordan Wilson ve Ben Riley'den oluşan Georgia Fair'in ilk albümü. Hani kapağa kötü diyeceğim, albümün hatırına diyesim gelmiyor. Lisede tanışıp kaynaşan, ortak müzik zevklerini müzisyenliğe, oradan da kaçınılmaz biçimde grup kurmaya evrilten Jordan ve Ben, 2009 ve 2010 yıllarında çıkardıkları iki EP ile sessiz sakin müzik dünyasına giriş yaptılar. EP'ler her grup için albüm müjdecisi olmayabiliyor ve rating alamayan diziler gibi kimse yüzlerine bakmazsa albüm yapamadan silinip gidiyorlar. Neyse ki Georgia Fair için işler öyle gitmiyor ve EP'leri LP yapacak olan fırsat hiç ummadıkları bir anda kendilerini buluyor.

Grubun Georgia Fair ve Times Fly EP'leri bir şekilde Seattle kökenli Band Of Horses grubunun eski elemanlarından Bill Reynolds'un menajerinin kulağına çalınınca, o da kulağına çalınan müziği tez elden Reynolds'a ulaştırınca grup için beklenen kırılma noktası nokta olmaktan çıkıveriyor. Aynı zamanda yapımcı olan ve bu tip yeni sesler bulmaya hevesli Reynolds vakit kaybetmeden Jordan ve Ben ile buluşuyor. Bob Dylan ve Fleetwood Mac sevmelerinden ve hemen hemen aynı tür müziğe gönül vermelerinden ötürü o kadar samimi oluyorlar ki Reynolds, Georgia Fair'i albüm sahibi yapma uğruna gösterdiği fedakârlıklar nedeniyle adeta grubun üçüncü üyesi haline geliyor. Hep birlikte Carolina'nın Asheville adlı bir beldesinde bulunan bilmem ne dağındaki eski bir kiliseyi mesken tutuyorlar. Jordan ve Ben, hayatlarındaki ilk karı da orada görüyorlar.


EP'lerden, önceki birikmişlerinden ve orada yazdıkları şarkılardan derleyip süzgeçten geçirdiklerini topladıkları All Through Winter sıcak, samimi, rahat ve kendini inkâr etmeme adına yükselmemeye gayret eden ya da bunu öyle gösteren doğallıkta bir kış albümü. Bill Reynolds ve Georgia Fair, kapandıkları kış stüdyosunda beraber geçirdikleri soğuk günlerin içtenliğini tam manasıyla albüme işlemişler. İlk single Where You Been?, kabul edilmesi fazla zaman almayan hoş bir parça. Neşeli görünen Remember Me ve yine temposuyla aynı görünüme sahip Morning Light da aynı hoşluktalar. Geri kalanlarda ise sivrilmesi zaman alacak akustik hüzünler, kalp ve hayalkırıklıkları, kış kederleri hakim. Times Fly, Blind, Simple Man ve Float Away bu hakimiyetin en belirgin örnekleri. Aynı zamanda hemen şimdi olmasa da sonraki Georgia Fair albümlerine umutla bakmamızı sağlayacak karakterde folk besteleri.

Biraz dah sert yapsalar tam pop rock olmuş denebilecek şarkıları gereksiz yere celâllenmeden akustize eden (uydurmanın sınırı yok!) Georgia Fair, adını andığım bestelerin dışındakilere sanki biraz daha çalışabilirmiş duygusu verdi. İlk albümde o kadar olur. Mühim olan sonrası. Şahsen kendilerini akustikten içi geçmiş folkçuların baygın albümler yapa yapa silinip gittiği bir konumda görmeyi istemem. Zira bunun böyle olmayacağını gösteren ışıklar var kendilerinde. Birileri bir şekilde keşfetmese onlardan haberimiz olmayacaktı. Keşfedilme şansını iyi kullanmak istiyorlarsa aynı tavır ve sound ile, ama bir albümün on küsür şarkıdan oluştuğunu unutmadan hareket etmeleri iyi olacaktır. Anafikirlerden biri de, şayet müzik yapıyor ve keşfedilmek istiyorsanız öyle "iyi müzik yapıyorsan şans gelir seni bulur" zırvalarına prim vermeden, demo EP, korsan, fanzin ne bulursan ortamlara dalacaksınız şeklinde beliriyor. O zaman belki Bill Reynolds'ın menajeri gibi adamlar gelir sizi bulur.

1. Times Fly
2. Blind
3. Where You Been?
4. My New Home
5. Float Away
6. Simple Man
7. Time
8. Remember Me
9. Halfway Gone
10. Morning Light
11. As The Sun Fades

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder