28 Temmuz 2012 Cumartesi

Collective Soul - Hints Allegations and Things Left Unsaid


Tam grunge döneminde ortaya çıkıp da "post-grunge" olarak kategorilendirilmek herkese nasip olmaz. Normalde bu türe kapaklanmış grupların grunge sonrası ortaya çıkanları daha fazladır. Collective Soul'un sanki grunge'ın sonunu görmüş gibi uzaydan gelme bir müziği yok tabii. Ancak ilginçtir, böyle etiketlenenlerin büyük çoğunluğu alternative rock ile pop rock'ı Collective Soul tarzı çiğlikten arınmış, durulmuş ve mainstream kalıplar içinde tutkulu bir hale sokamadıkları halde post-grunge şeklinde tanımlanmışlar. Oysa benim algılayışımda bir müzik grunge sonrasını ifade edecekse bu veya buna benzer bir karışımı tutturmalıdır. İşte bu yüzden Collective Soul bana göre tam da grunge zamanı yola çıktığı halde en post-grunge olabilmiş rock grubudur. Grubun ilk albümü 1993 tarihli (Nevermind, Badmotorfinger, Ten gibilerinden sadece iki sene sonra çıktığı için mi post-grunge acaba?) Hints Allegations and Things Left Unsaid, ortalığın toz duman olduğu o yıllarda kendini fark ettirmeyi başarmış cıva gibi bir rock albümüdür.

Okullu müzisyen Ed Roland, aynı zamanda underground müzik piyasasında da arı gibi çalışan bir adamdı. Producing, mixing, engineering, performing falan derken 80'ler boyunca yeni gruplara ağabeylik, babalık eden bir isme dönüşmüştü. Kendi grubunu kurmaya karar verdiğinde ise ilk başta Marching Two-Step adıyla bir dörtlü olarak sahnlerde boy göstermeye başladı. Bu arada başka müzisyenlerle Ed-E diye bilinen bir projeyle kaçamaklar da yapıyordu. Ne var ki Marching Two-Step, tüm iyi niyetine ve çalışkanlığına karşın kulüplerin dışına çıkamamıştı. Roland bir an önce bir firmayla anlaşma imzalamak, ondan sonra resmen bir grup çatısı altında albümler yapmak istiyordu. Derken bodrum katında kaydedilmiş Shine demosu elden ele dolaşıp Atlanta'nın üniversite radyolarında en çok istenen şarkı olunca Ed Roland, önceki projelerinden arkadaşları olan Shane Evans, Will Turpin, Ross Childress ve kardeşi Dean Roland ile Collective Soul'u normal doğumla dünyaya getirdiler.


1993'ten bugüne 8 albüm yayınlayan Collective Soul hakkında bu albümlerin sekizine de sorti yapmış biri olarak genel anlamda güzel şeyler düşünüyorum. Ama ilk ikisi olan Hints Allegations and Things Left Unsaid ve Collective Soul albümlerinin nostaljisi bende çok farklıdır. Kanımca tarihlerinin en iyi şarkıları bu iki albümde yer alır. Gerçi bu ikisinden sonra çıkan albümlerindeki Listen, Needs, Run, Skin, Turn Around gibi besteler kendi gayri resmi "Collective Soul Best Of" derlememin demirbaşlarıdır. Shine'ı ilk radyolardan duyup da nasıl bu kadar basit tasarlanmış bir şarkının hemen kafakol yapıp kendine bağladığını anlayamamıştım. Fazla zaman geçmeden Shine'ın kefil olduğu kaseti çıkınca da hemen aldım. Dinlemekten yaylarını gevşettiğim albümde zamanla Wasting Time, In A Moment, Burning Bridges ve Heaven's Already Here'ın Shine'dan daha iyi olduklarını anladım. Ama Collective Soul'un ve debut albümü Hints Allegations and Things Left Unsaid'in numaraları bu kadarla kalmıyordu.

Çok şık bir post-punk denemesi olan Love Lifted Me, gitarların kenara konduğu, piyano, bas, organ, davul ve Ed'in harika sesiyle eksik kanallı kaydedilmiş karizmatik Sister Don't Cry, demo günlerine özenen lo-fi punk Scream ve kapanışta The Beatles şirinliğindeki All, zaten bir önceki paragrafta saydığım iyi şarkıların orasından burasından sızmayı başaran diğer dikkat çekenler. Bu albümden iki yıl sonra çıkan Collective Soul albümü ise Simple, December, The World I Know, Smashing Young Man, She Gathers Rain, When The Water Falls gibi şarkılarla ilk albümün çıtasını korudu. (Hatta bazen 1-2 puan yükselttiğini bile düşünürüm.) Grup daha sonra eleman değişiklikleri, tarzda yapılan ince ayarlar, promosyon çalışmaları vs. derken eski günlerinden uzaklaştı. Ama her daim grubun başındaki Ed Roland'ın pop ve alternative rock aklından sıyrılan kaliteli beste ve güfteleri, aynı zamanda ne zaman duysam beni 90'lara fırlatan vokali Collective Soul ismini hep saygın bir konumda tuttu. Tıpkı ikinci albüm gibi aynı adı taşıyan 2009 tarihli son albümleri "Collective Soul" (o günlere geri dönme totemi midir artık), bu saygın konumu zedelemeyen, ama bence 93-95 arasına da götüremeyen bir albüm. Hali hazırda iki tüm albüm ve birkaç iyi şarkı varken Collective Soul'un o yıllarına dönmesek de olur.

1. Shine
2. Goodnight, Good Guy
3. Wasting Time
4. Sister Don't Cry
5. Love Lifted Me
6. In a Moment
7. Heaven's Already Here
8. Pretty Donna (Instrumental)
9. Reach
10. Breathe
11. Scream
12. Burning Bridges
13. All

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder